Λεωνίδα μου, το μαντήλι σου – Leonidas’im mendilin

0

This article isn’t available in English

Του Άγγελου Κοντοθάνου
Τόπος: Γεωπονικό Πανεπιστήμιο Αθηνών
Χρόνος: Παρασκευή 2 Ιουνίου 2017

Όσοι τυχεροί βρεθήκαμε εκεί, στην πρώτη ημέρα του φεστιβάλ Αναιρέσεις, απολαύσαμε επί σκηνής -μεταξύ άλλων- και τους Social Waste να εκτοξεύουν κοινωνικοπολιτικές ρίμες προς πάσα κατεύθυνση. Ένα τραγούδι όμως ακούστηκε και έξω από τη σχολή, έξω από την Ελλάδα, ως την απέναντι πλευρά του Αιγαίου. Εκεί, στις τούρκικες φυλακές όπου κρατούνται πάλι μέλη του συγκροτήματος Grup Yorum. Όταν ο Λεωνίδας τους αφιέρωσε το “θα ‘τανε δε θα ‘ταν 15” με σηκωμένο το δεξί χέρι με το κόκκινο μαντήλι, ένας πιτσιρικάς με ρώτησε “Ποιο είναι το Grup Yorum;”

Θα διαβάσεις σύντομα, του αποκρίθηκα …

Ποιο είναι το Grup Yorum και γιατί τους αφιέρωσαν το τραγούδι λοιπόν;
Η ιστορία τους ξεκινάει πολλά χρόνια πριν , όταν το 1985 στην Τουρκία εν μέσω συνεχών πραξικοπημάτων και «δημοκρατικών» εκλογών, συναντήθηκαν κάποιοι αληθινοί αριστεροί αγωνιστές και ιδρύσαν την “ομάδα σχολιασμού – Grup Yorum”, με σκοπό να παρεμβαίνουν μουσικά, πάντα συνοδεία πολιτικού στίχου. Ταυτόχρονα, ίδρυσαν και ένα πολιτιστικό κέντρο, το Ortaköy Kültür Merkezi, το οποίο μετονομάστηκε αργότερα σε Idil Kültür Merkezi. Το 1986 εκδόθηκε και ο πρώτος δίσκος τους. Έκτοτε ακολούθησαν εκτός από 20 ακόμα δίσκους, αλλεπάλληλες φυλακίσεις των μελών του συγκροτήματος για πολιτικούς λόγους καθώς και απελάσεις.

Ουδέποτε έσκυψαν το κεφάλι όμως. Αντιθέτως τα τραγούδια ολοένα και γίνονταν πιο επαναστατικά, πιο εμψυχωτικά. Έχουν διασκευάσει Μίκη Θεοδωράκη (O Αντώνης – Hoşçakalın Dostlarım, Ο λεβέντης – Oğula Ağıt)

Έχουν μελοποιήσει Ναζίμ Χικμέτ και άλλους ποιητές. Την επετειακή συναυλία τους το 2010 για τα 25 χρόνια στο στάδιο Inönü την παρακολουθήσαν πάνω από 55.000 άνθρωποι.

Τα 30χρονα γενέθλιά τους το 2015 τα γιόρτασαν στο Gezi Park εν μέσω ταραχών. Τους έχει απαγορευτεί η έξοδος από τη χώρα πλέον.

Το 2016, μετά το πραξικόπημα κατά του Ερντογάν, σε μια υπαίθρια συναυλία η αστυνομία έσπασε τα όργανα του συγκροτήματος.

Η απάντηση ήρθε πάλι με νότες. Γυρίστηκε video clip με τα κατεστραμμένα όργανα.

O Ερντογάν, απάντησε με σύλληψη όλων των μελών του γκρουπ. Για πρώτη φορά στην ιστορία τους βρέθηκαν όλοι ταυτόχρονα στη φυλακή, όπου και παρέμειναν 98 ημέρες. Ελευθερώθηκαν στις 2 Μαρτίου του 2017.

Στο άκουσμα της απελευθέρωσής τους, πήρα την απόφαση να πάω “απέναντι”, να τους γνωρίσω, να τους σφίξω το χέρι. Την μουσική τους την ακούω από το 1999, δώρο μια κασέτα τότε από μια Κούρδισσα δημοσιογράφο που γνώρισα στο πρώτο μου ταξίδι εκεί. Στα επόμενα ταξίδια μου εμπλούτισα τη δισκοθήκη μου.

Παράλληλα, στην δική μας χώρα, κυκλοφορεί από τους φίλους και συντρόφους τους, Social Waste το τραγούδι “θα ‘τανε δε θα ‘ταν 15”, για τον δικό τους Γρηγορόπουλο, τον 15χρονο Berkin Elvan.

Μίλησα με τους Social Waste και ζήτησα cds και μπλουζάκια, ως δώρα μεταξύ συντρόφων για να δώσω αφού θα συναντούσα μέλη των Grup Yorum. Ανταποκρίθηκαν άμεσα κι έτσι φορτωμένος μουσική, έφυγα για Κωνσταντινούπολη την Πέμπτη, 4 Μαΐου.

Την επόμενη, στις 5 Μαΐου βρισκόμουν μετά της συντρόφισσας και συζύγου μου, στο Ιdil όπου συναντήσαμε τη Sultan Kavdir, μέλος του συγκροτήματος.

Ήρθαν και άλλοι Τούρκοι σύντροφοι, ήπιαμε τσάι μαζί, συζητήσαμε τα θέματά μας και αφού μας φόρτωσαν και αυτοί με αντίστοιχα δώρα, φύγαμε.

Μόλις τρεις ημέρες μετά την επίσκεψή μας στο Idil, Τούρκοι αστυνομικοί έριξαν χειροβομβίδα και κατέβασαν τα πανό αλληλεγγύης στους απεργούς πείνας. Αυτή ήταν δυστυχώς, μόνο η αρχή. Στις 30 Μαΐου έγινε εισβολή από τα αντίστοιχα ΕΚΑΜ. Συνελήφθησαν όσοι βρίσκονταν εντός του Idil, μεταξύ άλλων και 5 μέλη του γκρουπ. Έγιναν εκτεταμένες καταστροφές σε όλους τους χώρους του πολιτιστικού κέντρου. Ίσως να μην υπάρχει πλέον ούτε μπλουζάκι ούτε cds των δικών μας Social Waste εκεί μέσα.

Το αίσθημα όμως της αλληλεγγύης, το αίσθημα αυτό που νιώθεις όταν σφίγγεις το χέρι ενός αληθινού συντρόφου, τα βλέμματά μας όταν μιλούσαμε για τα όνειρά μας και για τον κόσμο που θέλουμε, κανένας στρατός, καμία αστυνομία και καμία κυβέρνηση δε θα μπορέσει ποτέ να μας τα πάρει. Αυτή εν συντομία είναι η ιστορία τους.

Φίλε και σύντροφε Λεωνίδα, φίλοι και σύντροφοι Social Waste. Το μαντήλι που φοράς έχει βαριά ιστορία 32 χρόνων. Είμαι πεπεισμένος ότι το φορεί σωστό χέρι. Σου εύχομαι ολόψυχα να είσαι γερός και άξιος να το φοράς για τα επόμενα 32 χρόνια και εμείς να είμαστε γεροί και άξιοι να σε ακούμε.

Venceremos!

Ακολουθεί το κείμενο μεταφρασμένο στην τουρκική από το Νικηφόρο.

YER: ATİNA TARIM ÜNİVERSİTESİ
TARİH: 2 HAZİRAN 2017 CUMA

Ne kadar şanslı insanlarız ki, bu konserde Social Waste adlı müzik grubunu, sosyal-politik içerikteki şarkılarını sahnede dinlerken büyük zevk aldık. Bu şarkılardan bir tanesi, üniversite ötesine, Yununistan ötesine, Ege Denizi’nin karşı tarafına kadar duyuldu. Türkiye cezaevinde yeniden tutuklanan Grup Yorum’a kadar…

Leonidas isimli şarkıcı ’15 dakika olur olmaz’ adındaki şarkıyı, sağ yumruğunu havaya kaldırarak ve kırmızı mendili eline bağlayarak Grup Yorum’a adayınca, küçük bir çocuk bana “Grup Yorum kimlerdir?” dedi. Ben de ona “Okuyacaksın” dedim.

Grup Yorum kimlerdir? Ve niye bu şarkı Onlar’a adandı?
1985’te Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesinden ve ‘demokratik’ seçimlerden sonra, bazı solcu hakiki yoldaşlar Grup Yorum adını taşıyan bu müzik grubunu kurdular. Grubun amacı, müzikle ülkelerinin sosyal politik durumunu eleştirmek ve yorumlamaktı. Aynı zamanda Ortaköy Kültür Merkezi adında bir kültür derneği kurdular. Bu isim sonradan ‘İdil Kültür Merkezi’ olarak değiştirildi.

Grup ilk albümünü 1986 yılında çıkardı. Birinci albümden sonra bugüne kadar 20 albümü daha piyasaya sundu. O zamandan itibaren grup sayısız tutuklamalarla karşı karşıya kaldı. Fakat hiçbir zaman başeğmediler. Tam tersine, şarkılarıyla daha ihtilalci ve daha ateşli oldular.

Mikis Teodorakis’in ‘Hoşçakalın Dostlarım’ ve ‘Oğula Ağıt’ adındaki ezgilerini yeniden yorumladılar. Nâzım Hikmet’in ve farklı şairlerin şiirlerini de bestelediler…

2010 yılında, kuruluşlarının 25. yılını İnönü Stadyumu’nda 55.000 yoldaş dinleyicileriyle beraber kutladılar. 2015 yılında, 30. yılını Gezi Parkı Olayları’nın yıldönümünde olaylar içerisinde kutladılar. Şu anda ise, ülkeden yurtdışına çıkış yasağı altındalar ve pasaportlarına el konulmuş durumda…

2016 yılında 15 Temmuz’da gerçekleşen ‘Erdoğan darbesi’ sonrası polis, İdil Kültür Merkezi’ni basarak grubun müzik aletlerini kırdı. Polise cevap yeniden notalarla verildi. Kırılan enstrümanlarla da bir video klip çekildi.

Erdoğan’ın ise bu duruma, grubun tüm üyelerini tutuklayarak karşılık verdi.
Grubun tarihinde ilk defa tüm üyeleri tutuklandı ve cezaevinde 98 gün tutuklu kaldılar. 2 Mart 2017’de serbest bırakıldılar. Serbest bırakılacaklarını duyduğum zaman, ‘karşı’ tarafa geçerek onları tanıyıp ellerini sıkmak istedim.

1999’da İstanbul’a gittiğimde bir Kürt gazeteci yazarla tanıştım. O da bana Grup Yorum’un bir kasetini hediye etti. O günden beri, müziklerini dinliyorum ve müzik kütüphanemi Onlar’ın şarkılarıyla zenginleştiriyorum. Bizim ülkemizde arkadaş ve yoldaş olan Social Waste grubunun ’15 dakika olur olmaz’ adlı şarkısı, 15 yaşındaki Berkin Elvan için bestelendi.

Grup üyelerinden S.W. ile konuştum ve onlardan Türkiye’deki yoldaşlararası bağı kuvvetlendirmek adına hediye olarak vermek için CD ve tişört istedim. Onlar da hemen verdiler. Çünkü 4 Mayıs Perşembe günü İstanbul’a gidip Grup Yorum’la karşılaşacaktım.

Ertesi gün 5 Mayıs’ta eşim ve yoldaşımla beraber, İdil’de grubun üyesi olan Sultan Kavdır ile buluştuk. Başka Türk yoldaşlar da oradaydılar. Çay içtik, sorular sorduk birbirimize, konularımızı tartıştık. Ve onlar da bize bir sürü şey hediye ettiler. Sonrasında vedalaşıp yolumuza devam ettik.

İdil’i ziyaretimizden 3 gün sonra polis, kültür merkezinin önüne el bombası atarak, ülkede devam eden açlık grevlerini destekleyen panoyu aşağıya indirdi. Bu sadece bir başlangıçtı.

30 Mayıs günü çevik kuvvet polisleri kültür merkezine yeni bir baskın yaparak, İdil’de ne kadar yıoldaş bulduysa hepsini tutukladı. Yolaşların arasında bulunmakta olan 5 grup üyesini de tutukladı. İdil’de zarar büyüktü. O yüzden de onlara hediye olarak verdiğim ne CD ne de tişörtlerin artık orada kalmadığını düşünüyorum…

Fakat yoldaşlık duygusunu, yoıldaşın elini sıkmasını, gözlerinin içine bakarak hayal ettiğimiz dünyayı görmemizi, ne asker ne polis ne de hiçbir devlet bizden çalamaz! Bu anlattıklarım, grubun kısa bir hikayesidir.

Arkadaş ve yoldaş Leonidas, arkadaş ve Yoldaş Social Waste! Eline giydiğin mendilin 32 senelik yüklü, ağır bir tarihi var! Doğru eline giydiğine kesinlikle inanıyorum. Derin içtenlikle sana sağlık ve kuvvet dileyerek, bundan bir 32 sene sonra daha da giymeni diliyorum. Biz de sağlıklı ve kuvvetli olalım ki, seni dinleyebilelim…

Venceremos!

Erdoğan’ın ise bu duruma, grubun tüm üyelerini tutuklayarak karşılık verdi.
Grubun tarihinde ilk defa tüm üyeleri tutuklandı ve cezaevinde 98 gün tutuklu kaldılar. 2 Mart 2017’de serbest bırakıldılar. Serbest bırakılacaklarını duyduğum zaman, ‘karşı’ tarafa geçerek onları tanıyıp ellerini sıkmak istedim.

1999’da İstanbul’a gittiğimde bir Kürt gazeteci yazarla tanıştım. O da bana Grup Yorum’un bir kasetini hediye etti. O günden beri, müziklerini dinliyorum ve müzik kütüphanemi Onlar’ın şarkılarıyla zenginleştiriyorum. Bizim ülkemizde arkadaş ve yoldaş olan Social Waste grubunun ’15 dakika olur olmaz’ adlı şarkısı, 15 yaşındaki Berkin Elvan için bestelendi.

Grup üyelerinden S.W. ile konuştum ve onlardan Türkiye’deki yoldaşlararası bağı kuvvetlendirmek adına hediye olarak vermek için CD ve tişört istedim. Onlar da hemen verdiler. Çünkü 4 Mayıs Perşembe günü İstanbul’a gidip Grup Yorum’la karşılaşacaktım.

Ertesi gün 5 Mayıs’ta eşim ve yoldaşımla beraber, İdil’de grubun üyesi olan Sultan Kavdır ile buluştuk. Başka Türk yoldaşlar da oradaydılar. Çay içtik, sorular sorduk birbirimize, konularımızı tartıştık. Ve onlar da bize bir sürü şey hediye ettiler. Sonrasında vedalaşıp yolumuza devam ettik.

İdil’i ziyaretimizden 3 gün sonra polis, kültür merkezinin önüne el bombası atarak, ülkede devam eden açlık grevlerini destekleyen panoyu aşağıya indirdi. Bu sadece bir başlangıçtı.

30 Mayıs günü çevik kuvvet polisleri kültür merkezine yeni bir baskın yaparak, İdil’de ne kadar yıoldaş bulduysa hepsini tutukladı. Yolaşların arasında bulunmakta olan 5 grup üyesini de tutukladı. İdil’de zarar büyüktü. O yüzden de onlara hediye olarak verdiğim ne CD ne de tişörtlerin artık orada kalmadığını düşünüyorum…

Fakat yoldaşlık duygusunu, yoıldaşın elini sıkmasını, gözlerinin içine bakarak hayal ettiğimiz dünyayı görmemizi, ne asker ne polis ne de hiçbir devlet bizden çalamaz! Bu anlattıklarım, grubun kısa bir hikayesidir.

Arkadaş ve yoldaş Leonidas, arkadaş ve Yoldaş Social Waste! Eline giydiğin mendilin 32 senelik yüklü, ağır bir tarihi var! Doğru eline giydiğine kesinlikle inanıyorum. Derin içtenlikle sana sağlık ve kuvvet dileyerek, bundan bir 32 sene sonra daha da giymeni diliyorum. Biz de sağlıklı ve kuvvetli olalım ki, seni dinleyebilelim…

Venceremos!

  • Πηγή
1